Stresin Anatomisi: SCARF Modeliyle Direnç Geliştirmek
- Cem Akant
- 1 Nis
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 2 Nis

Hayatta kalma dürtümüz sadece fiziksel tehditlere değil, sosyal tehditlere de aynı tepkiyi verir: STRES.
Modern çağın “kaplanları” artık ofis toplantılarında, belirsiz projelerde ya da adaletsiz hissettiren kararlarla karşımıza çıkıyor.
David Rock tarafından geliştirilen SCARF Modeli, beynin sosyal tehditleri nasıl algıladığını beş temel alanda özetliyor: Statü, Kesinlik, Özerklik, Bağlantı ve Adalet.
Bu beş alandaki tehdit algısı stres yaratır; ama bu alanlarda dayanıklılık geliştirmek, kişisel gücümüzü keskinleştirir.
Peki, nasıl? Gelin, her başlıkta hem tanıyı hem reçeteyi birlikte yazalım.
1. Statü: Kendini Küçük Hissettiğinde
Bir toplantıdasın. Fikrini söylüyorsun ama kimse duymamış gibi davranıyor. İşte tam o an beyin, “değerim sorgulanıyor” diyerek stres alarmı veriyor.
Resilience reçetesi:
Kendini başkalarıyla değil, kendi geçmiş halinle kıyasla.
Her hafta 3 katkını, 3 gelişmeni bir yere not et.
Kendi iç statünü tanımlayan bir cümle kur: Mesela “Ben insanların potansiyelini açığa çıkaran bir liderim.”
2. Kesinlik: Bilinmezlik Korkusu Sardığında
Yeni bir proje açıklandı ama kimse tam olarak ne olacağını bilmiyor. Belirsizlik, beynin en sevmediği şeydir; çünkü tahmin edemediği riski, tehlike olarak işler.
Resilience reçetesi:
Her belirsizlik için üçlü senaryo yaz: En kötü – En iyi – En olası.
Sonra sadece şu soruyu sor:“Şu anda kontrol edebileceğim ne var?”
Kalanı bırak. Belirsizlikle kavga etme, onunla denge kur.
3. Özerklik: Kontrol Sende Değilken
Her şey yukarıdan geliyor. Ne yapılacağına karar veriliyor ama sen uyguluyorsun. Sanki direksiyon başkasında.
Resilience reçetesi:
Mikro-özgürlük alanları yarat. Küçük bile olsa her gün en az bir kararı sen al.
Hayır demeyi öğren. Gerekirse “şu anda cevap vermek istemiyorum” de.
Kendi iç kontrol alanını hatırla:“Ben nasıl tepki vereceğimi seçebilirim.”
4. Bağlantı: Dışlandığını Hissettiğinde
Grup sohbetlerinde sessizlik. Davet edilmeyen bir toplantı. İnsan beyni dışlanmayı fiziksel acı gibi algılar.
Resilience reçetesi:
Her hafta iki anlamlı sohbet yap. Kısa da olsa samimi, yargısız, insanca.
Empati pratiği yap: dinlemek için dinle.
Ait olmadığını düşündüğün yerde bağlantı kurmaya niyet et. Belki sen de bir başkası için aynasın.
5. Adalet: Haksızlık Canını Acıttığında
Aynı işi yapıyorsun ama biri daha fazla değer görüyor. Adalet duygusu zedelendiğinde stres derinleşir.
Resilience reçetesi:
Tepkini zamanla yönet. İlk duygunla değil, derin nefesle düşün.
Durumu farklı açılardan değerlendir: Gerçekten adaletsiz mi, yoksa öyle mi hissediyorsun?
Gerekiyorsa adalet için stratejik adımlar at ama öfke değil amaçla ilerle.
Sonuç: SCARF'la Zırhını Kuşan
Stresin seni yönetmesine izin verdiğinde dağılabilirsin.Ama stresin nereden geldiğini anlayıp, her bir alanda küçük bir iç zırh geliştirdiğinde…İşte o zaman, sadece güçlü değil; bilgece dayanıklı biri olursun.
Çünkü gerçek güç, sakinliğini kaybetmeden rotada kalabilmektir.


